Bakan Özhaseki, İzmit Doğu Baseni Dip Çamuru Temizleme Projesi Alanında İncelemelerde Bulundu
29.08.2023
Bir dizi ziyaret, açılış ve incelemelerde bulunmak üzere ilimizi teşrif eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki, Vali Seddar Yavuz ile birlikte Türkiye’nin en büyük çevre uygulaması olan İzmit Doğu Baseni Dip Çamuru Temizleme Projesinin yapıldığı alanda incelemelerde bulundular.
İncelemelerde İzmit Kaymakamı Yusuf Ziya Çelikkaya, kurum müdürleri tarafından karşılanan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki ve Vali Seddar Yavuz’a Kocaeli Milletvekilleri; Saffet Sancaklı, Cemil Yaman, Veysal Tipioğlu, Mehmet Akif Yılmaz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, TOKİ Başkanı Ömer Bulut, İLBANK Genel Müdürü Recep Türk, Emlak Konut Genel Müdürü Cengiz Erdem, Çevre Yönetimi Genel Müdürü Recep Akdeniz, Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Hakkı Alp, ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürü Cihan Tatar, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Abdullah Uçan, İklim Değişikliği Başkanı Halil Hasar, Çevre Ajansı Başkanı Mahmut Kaçar, Milli Emlak Genel Müdür Yardımcısı Veli Tunçez, EPP Genel Müdürü Mustafa Karaer eşlik ettiler.
Burada Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki, Vali Seddar Yavuz ve protokol üyelerine yetkililer tarafından projenin işleyişi, dip çamuru çalışması ve teknik verileri içeren bilgi sunumu gerçekleştirildi.
Sayın Bakan burada yapmış olduğu açıklamalarında şunları ifade etti: “Bugün ülkemizin gözde şehirlerinden Kocaeli’ndeyiz. Bakanlık olarak şu anda uygulamakta olduğumuz en büyük projenin başındayız. Önemli çünkü Marmara denizi 7 vilayete sınır olan bir deniz. 11 bin 500 km² yüzeye sahip olduğu gibi aynı zamanda çevresinde bulunan 27 milyon insan da bir türlü Marmara ile ilişki içerisindedir. Marmara Denizi’nden yılda yaklaşık 40 Bin gemi geçiyor. Bu bölge Türkiye’nin belki de can damarı diyebileceğimiz bir bölgedir. Ticaret olarak, sanayi olarak, finans olarak Türkiye’nin her türlü bağımlı olduğu bir bölgeden bahsediyoruz. Böyle bir bölgede yıllar öncesinden başlayan birtakım ihmallerin getirmiş olduğu bir kirlilikle geçtiğimiz yıllarda karşı karşıya kalmıştık. Gençliğim buralarda geçti o yüzden çok iyi biliyorum bu bölgeyi. Geçmişte bundan 20-25 sene önce bu çevrelerde kokudan durulmazdı. Bu sıkıntılara tedbir alınamadığı için geçtiğimiz yıllarda Müsilaj dediğimiz bir sorun ile de karşı karşıya kaldık.”
Çalışmalarımız Planladığı Gibi Gidiyor, Bir Gecikme Yok
Ankara Mogan Gölü’nde de aynı sorun ile karşı karşıya kalınmadan önlemlerini aldıklarını belirten Bakan Özhaseki, tarımsal, evsel ve fabrika atıklarının arıtılmadan kontrolsüz bir şekilde denizlere dökülmesiyle oluşan çamurun ekosistemi bozduğunun altının çizerek şunları kaydetti: “Balıkların beslenme alanı olarak görebileceğimiz yosun bölgesi ile tamamıyla irtibat kesiliyor. Bunun üzerini çamur da kaplayınca oksijen de kalmıyor ve hayatiyet yavaş yavaş son buluyor. Eğer siz bunlara tedbir almazsanız karşınıza kocaman bir balçık ve belki de bir batak alan gibi bir problemle karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu yüzden acil yapılması gereken burada bu tür bir faaliyete başlamaktır. Bundan iki yıl önce Marmara denizi ve adalar ‘Özel Çevre Koruma Alanı’ ilan edildi. Geçtiğimiz yılda bu işin kontrolünü yerinde bulunan yerel yönetimlerimizin daha kolay daha rahat ve her an takip sistemiyle kolayca yapabileceği düşüncesiyle biz Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile birlikte ihaleye karar verdik ve belediyemiz bunu yaptı. Şu anda ilgili bir firma çalışıyor ve çalışmalarımız da düşündüğümüz gibi gidiyor. Bir gecikme yok ve planladığımız şekilde süren bir çalışma var burada. İnşallah süresi içerisinde birinci etap bitince ikinci etaba da devam edeceğiz ve burada 33 milyon metreküp kadar bir çamur çıkartacağız. Onu kurulaştıracağız biraz daha onu sıvılaştırmadan uzaklaştıracağız ve Marmara'da bundan yıllar öncesindeki gibi asli haline yeniden dönecek, burada hayat yeniden canlanmış olacak ne koku kalacak ne de bizim tehdit olarak gördüğümüz müsilajlar buralarda İnşallah gözükmeyecek diye düşünüyoruz.”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak yürüttüğümüz en büyük projelerin başında geliyor diyen Bakan Özhaseki: “Bu faaliyetleri biz tavizsiz sürdüreceğiz. Bizim bir tane ülkemiz var ve asla kirlenmesine izin vermeyeceğiz. Eğer olan biten bir takım sıkıntı varsa bu tehditleri giderebilmek için bu faaliyetlere devam edeceğiz. Ben değerli Valimize ve Başkanımıza huzurunuzda çok teşekkür ediyorum, Allah razı olsun. Arkadaşlarımız, milletvekillerimiz konuya hassasiyet gösteriyor birebir takip ediyoruz.”
Afet Bölgesindeki İmar Yetkilerini Bakanlık Olarak Kendimizde Topladık
Program sonrasında gazetecilerin depremler ve buna bağlı olarak devam eden yeniden dönüşüm projeleri hakkında sorulan sorularına cevap veren Bakan Özhaseki, konuşmalarının devamında: “Üzerinde yaşadığımız bu güzel Anadolu coğrafyası dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birisi olarak geçiyor, bilim adamları böyle söylüyorlar. Cennet gibi bir vatana sahibiz ancak bir taraftan da dezavantajımız var; yerin altı hareketli ve Türkiye'nin tamamı deprem bölgesi. 1. ve 2. derecede deprem bölgesi olarak sınıflandıracağımız topraklarımızın %66'sı, nüfusumuzun da %71'i bu bölgelerde yaşıyor ama hiç kimse 3. ve 4. derecede diye tasniflenen yerde deprem olmaz diye düşünmesin her an her yerde olabilir. Bizim deprem bölgesinde olduğumuzu bilerek hareket etmemiz icap ediyor. İnşaatlarımızı yaparken, içinde canlarımızı taşıyacağımız evlerimizi kurarken, inşa ederken bizim büyük bir dikkatle büyük bir titizlikle bu işi sürdürmemiz icab ediyor. 4 tane kırmızı çizgimizin olduğunu her yerde ilan ediyoruz. Birincisi artık fay kırıklarının olduğu yerde fay hatlarının geçtiği yerlerde asla ve asla inşaat yapılmayacak çünkü siz üzerine çelikten bile tek katlı bir bina inşa etseniz aşağıdan gelen enerji onu bir türlü kaldırıp atıyor o zaman sizin buna çok riayet etmeniz gerekiyor. İkincisi dere yataklarının olduğu yerlerde herhangi bir yapının yapılmaması icap ediyor. Üçüncüsü zemin sıvılaşması olan yerler var ki bu son 6 Şubat depreminde bunu da gördük oralarda yapacağınız yapıda her türlü kurala riayet etseniz bile yıkılıyor. Son olarak da özellikle bu konunun altını çiziyorum özellikle belediye başkanlığı döneminde bunlara riayet etmiş birisi olarak net söylüyorum bundan sonra mühendislik hesaplarından başlayarak her türlü yapım aşamasında sıfır tolerans uygulanacak. Bunlara riayet ettiğimizde 8-9 şiddetinde deprem bile olsa evimizde güvenli bir şekilde oturacağız diye ümit ediyorum.”
Atıkların Tamamını 7/24 Takip Ediyoruz
Atıkların engellenmesi ve Marmara Denizi’nin arıtılması için devam eden projeler hakkındaki soruları cevaplayan Bakan Özhaseki: “Şimdi burası 1.etap devamı gelecek bunun çalışacağız, temizleyeceğiz ama akabinde de bir daha kirletilmemesi için de elimizden gelen her türlü tedbiri alacağız. Yoksa birileri hoyratça davranacak kirletecek biz de geleceğiz milyarlar harcayacağız, tekrar temizleyeceğiz. Böyle bir şey olamaz zaten şu anda bizim bakanlıkta 7/24 izlediğimiz bir sistem var. Özellikle kirletme istidatı bulunan sanayi kuruluşlarının tamamının atıklarını gerek bacalarından çıkan atıkların, gerekse dışarıya vermiş oldukları sıvı atıkların tamamını 7/24 takip ediyoruz. Oradaki cezalarımız da çok ağır. Kirletmeyene kimse bir şey demiyor. Bu ülke bizim, bu denizler bizim zaten Mavi Vatan olarak adlandırıyoruz. Oradaki seyahat halinde bulunan gemiler dahil olmak üzere karada bulunan ve tarımsal alanda da kullandığımız kimyasal ilaçların bundan sonra denizle kavuşmasını engellememiz lazım. Engellemezsek on senede bir büyük masraflarla karşı karşıya kalırız. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz, belediyelerimiz yapıyor, Valiliğimiz yapıyor. İnşallah bir daha bu tür tehditlerle karşı karşıya kalmayız.”
İleri Biyolojik Arıtma Tesisleri Kuruluyor
Arıtma tesislerine ilişkin ise şu açıklamalarda bulunan Sayın Bakan: “Şu anda zaten Türkiye’de atık sularla ilgili yapılan çalışmalarda tamamıyla ileri biyolojik arıtma tesisleri kuruluyor. Yani sadece karbon gideren bir tesisten ziyade fosfat, azot da gideren aynı zamanda Avrupa Birliği standartlarına da uygun olarak tesisler inşa ediliyor. Eskiden Avrupa Birliği ülkeleri dahil sadece karbon giderici mahiyette bir arıtma tesisleri kurulurdu ama o azotu gidermediği için fosfatı gidermediği için başka bir tehdit oluşuyordu. Yıllardır neredeyse on seneden fazladır Türkiye’deki arıtma tesisleri artık ileri biyolojik arıtma tesisi olarak yapılıyor. O yüzden daha rahatız daha eminiz.” dedi.
Açıklama sonrası dip çamurunun çekilip tüpler içine aktarıldığı alana geçen, buralarda incelemelerde bulunan Bakan Özhaseki, Vali Yavuz ve protokol üyeleri dip çamuru çıkardılar.
Toplu fotoğraf çekimini ardından bir sonraki programa geçildi.
