“Kurban” Konulu 2. Uluslararası İslam Kültür ve Medeniyeti Sempozyumu Diyanet İşleri Başkanımızın Teşrifleri ile Gerçekleştirildi
03.06.2022
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali Erbaş’ın teşrifleri ve Vali Seddar Yavuz’un katılımlarıyla “Kurban” konulu 2. Uluslararası İslam Kültür ve Medeniyeti Sempozyumu gerçekleştirildi.
Kocaeli Kongre Merkezinde gerçekleşen sempozyuma; Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali Erbaş ve Vali Seddar Yavuz’un yanısıra, Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç, İnsan Kaynakları Genel Müdürü Akif Pusmaz, Diyanet İşleri Başkanı Özel Kalem Müdürü Hasan Güçlü, İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Akmanşen, İl Müftüsü Sinan Cihan, ilçe müftüleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, din adamları ve çok sayıda davetli katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan program Fevziye Camii müezzini Hikmet Akça’nın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti.
Kocaeli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı ve sempozyumun onursal başkanı Prof. Dr. Abdullah Kahraman, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı, İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü ve Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın’ın konuşmalarının ardından selamlama ile sözlerine başlayan Vali Seddar Yavuz yaptığı konuşmalarında; “İlimiz bilim, sanayi ve teknoloji üssü olduğu kadar aynı zamanda bilişim ve inovasyon merkezi olarak da Türkiye’de öne çıkan ve Türkiye’yi dünya ile yarıştıran çok kıymetli bir şehirdir. Aynı zamanda bu yönünden başka özellikle İslam’ın, dinimizin iyi anlaşılması, ibadetlerin en güzel şekilde yapılması ve dini sorunların, meselelerin de ilimizde istişare edilmesi ve güncel konulara cevap bulunması şehrimize çok yakıştı. Bu vesileyle çok kıymetli Diyanet İşleri Başkanımıza, Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve Rektörümüze, Dekanımıza, İHH Başkanımıza ve etkinlikte emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Eğer bir savaşı kaybederseniz sadece savaşı kaybetmiyorsunuz. Aslında sadece topraklarınız büzülmüyor. İdealleriniz, hayallerinizde büzülüyor. Artık hayal etmekten bile uzaklaşıyorsunuz. Dolayısıyla 100 yıl önce kucaklaştığımız, birlikte yaşadığımız birçok coğrafyaya yabancı kaldık. Doğrusu kendimize döndük, kendi değerlerimizin peşinden koştuk ve bize çok şey kaybettirdi. Ama Allah’a hamd olsun ki bu millet yeniden diriliş ve kıyamın peşinde. Yeniden bir yükseliş dönemi arıyor. Bu yükselişi sadece bilimde, teknolojide zenginleşmek olarak arzu etmiyor, manevi olarak da zenginleşmek istiyor. Çünkü bu aziz millet bin yıldır İ’lay-i Kelimutullah peşinde koşuyor. Allah’ın rızasını kazanmak için mücadele ediyor. Bütün ecdadımızın yegane amacı İslam’a hizmet etmekti. İslam’a hizmet ederken elbette merkezine insanı almışlardı. Bugün de çok şükür ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti Gayri Safi Milli Hasılası oranına göre hayır ihracatında tüm dünyada ilk sırada bulunuyor. Hem devletimizin, hem sivil toplum kuruluşlarımızın, hem de aziz milletimizin Ali Cenaplığı, fedakarlığı elbette gönül coğrafyamızda ve tüm insanlıkta takdir topluyor. Bu vesileyle sempozyumun hayırlı sonuçlar doğurmasını Cenabı Allah’tan niyaz ediyorum” diyen Vali Yavuz sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali Erbaş ise sempozyumda yaptığı konuşmalarında; “Bizlere sayısız nimetler bahşeden, bizi kulluk bilinciyle zatına, kardeşlik muhabbetiyle birbirimize yakınlaştırmak için kurban ibadeti gibi vesileler lütfeden Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar olsun. Hz. Âdem’den beri bütün iyiliklerin elçisi, hakkın, hakikatin tebliğcisi ve en büyük temsilcisi peygamberlere ve bilhassa Rasul-ü Ekrem Efendimize sayısız salat ve selam olsun. Geçmişten günümüze iyilik yoluna emek ve gönül veren herkesten Allah razı olsun. Öncelikle her birinizi hürmet ve muhabbetlerimle selamlıyorum. Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun. Bu önemli sempozyumun hayırlı neticelere vesile olmasını temenni ediyor, katkı sunacak tüm hocalarımıza teşekkür ediyorum.
Kurban İbadeti Tevhit, Takva ve Teslimiyetin Sembolüdür
Kurban ibadetinin Allah yolunda fedakârlığın ifadesi olduğunu belirten Sayın Erbaş; Kurban, temelleri Âdem (A.S.)’a kadar uzanan ve insanlık tarihi ile yaşıt bir ibadettir. Kur’an-ı Kerim’de, "Biz her ümmete kurban kesmeyi meşru kıldık ki kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar. Sonuç itibariyle hepinizin mabudu tek bir tanrıdır. Şu hâlde yalnız O’na teslimiyet gösterin. Sen de Allah’ın buyruklarına içtenlikle teslimiyet gösteren kimseleri müjdele!” ayeti kurbanın kadim köklerini ortaya koyar. Kur’an-ı Kerim’de Âdem (A.S.)’ ın iki oğlunun kıssasında kurbanın” tevhid” ve “takva”, Hz. İbrahim ve İsmail kıssasında ise “teslimiyet” boyutu anlatılır. Dolayısıyla kurban ibadeti tevhit, takva ve teslimiyetin sembolüdür. Kurban ibadetini anlama açısından en genel çerçevede üç boyutun göz önünde bulundurulması gerekir. Birincisi bireysel boyuttur. Bu yönüyle kurban ibadeti iman bilincinin, Allah’ın sevgisini ve rızasını kazanmanın, rahmetine ve mağfiretine mazhar olmanın nişanesidir. Tevhidin şiarı, Allah yolunda fedakârlığın ifadesidir. Kurban ibadetiyle mümin, mülkün gerçek sahibinin Allah olduğunu ikrar eder. Ona şükreder. Varlığın hakikatini idrak eder. İkincisi sosyal boyuttur. Yardımlaşma ve paylaşma ile toplumsal huzuru ve güveni pekiştirir. Toplumun farkı kesimleri arasında sevgi ve saygı duygularını güçlendirir. Muhtaçların umudunu artırır. Sosyal adaletin tesisine çok büyük katkı sunar. Zekât, sadaka, infak ve kurban gibi ibadetler sayesinde toplumda zengin ile fakir arasında devasa uçurumlar oluşmaz. Böylece haset ve düşmanlık da olmaz. Diğer din ve inançlarda kurban, insanların faydalanması yasak olan, sadece kutsala sunulan bir niteliğe sahiptir. Bazı toplumlarda ise kurban etleri törenlerin ardından ya toprağa gömülür veya ateşte yakılır. İslam’da ise kurbanın manevi faydası insanın kendisine, maddi faydası ise diğer insanlara yöneliktir. Bu durum İslam’ın kurban ibadetinin en özgün yanlarından birisidir. Üçüncüsü ise evrensel boyuttur. Kurban ibadeti tevhide inananları aynı duygu ve davranışta buluşturan güçlü bir vahdet zeminidir. Ümmet bilincinin güçlenmesine ve Müslümanların birbirlerini yakından tanımalarına vesile olmaktadır. Kurban organizasyonlarıyla dünyanın dört bir yanındaki muhtaçlara yardım yapılması vahdet bilincini evrensel bir kardeşlik ahlakına dönüştürmektedir. Bunların yanında kurban ibadetinin, iktisadi hayatı canlandıran yönü, hayvancılığı teşvik eden boyutu, hayvanların sağlıklı yetiştirilmelerinin temini gibi açılardan önemli işlevleri vardır. Ki bu hususlar kapsamlı şekilde ele alınmalıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığımız, Kurban İbadeti Hususunda da İlmî ve Fiilî Bakımdan Milletimize Rehberlik Etmektedir
Birçok farklı coğrafyada 3 buçuk milyona yakın hisse kurban keserek milyonlarca ihtiyaç sahibine ulaştırdıklarını belirten Sayın Erbaş; Yasal olarak “ibadet esasları ile ilgili işleri yürütmek” le görevli olan Diyanet İşleri Başkanlığımız, kurban ibadeti hususunda da ilmî ve fiilî bakımdan milletimize rehberlik etmektedir. Kurban kesebilir durumda olan tüm vatandaşlarımızın bu müstesna ibadeti en doğru usul ile ve en güvenli şekilde yerine getirebilmeleri için tüm imkanlarıyla çalışmaktadır. Türkiye Diyanet Vakfımızla beraber dünyanın ihtiyaç duyulan her yerine, hiçbir inanç ve ideoloji farkı gözetmeksizin cömert milletimizin yardım elini uzatmaktadır. Eğitimden barınma imkânına, gıdadan sosyal yardıma, yetimhanelerden cami inşasına kadar birçok alanda iyilik çalışmaları yapmaktadır. Başta Müslüman azınlıklar olmak üzere yeryüzünün her köşesinde afetlere, işgallere, savaşlara maruz kalan çaresizlerin ve kimsesizlerin yardımına koşmaktadır. Başkanlığımızın Türkiye Diyanet Vakfı ile beraber 1993 yılından bu yana aralıksız bir şekilde büyük bir hassasiyetle icra ettiği Vekâletle Kurban Kesim Organizasyonu da bu gayeye matuf bir hizmettir. Geçen 28 yıllık süreçte başta ülkemiz olmak üzere birçok farklı coğrafyada 3 buçuk milyona yakın hisse kurban keserek milletimizin iyilik elini milyonlarca ihtiyaç sahibine ulaştırdık. Geçtiğimiz yıl ise Türkiye Diyanet Vakfına emanet edilen 589 bin 136 hisse kurbanı yurt içinde 403 kesim noktasında ve yurt dışında 77 ülkenin 339 bölgesinde keserek ihtiyaç sahibi kardeşlerimizin bayram sevincine vesile olduk. Bu yıl da aynı şekilde tüm hazırlıklarımızı yaptık. Elbette tarihin her döneminde kurban ile ilgili konuşmalar yapılmış, eserler yazılmıştır. Ancak yaşadığımız çağda kurban ibadetini her yönüyle ilmi düzlemde, kapsamlı ve derinlikli şekilde ele almaya büyük ihtiyaç vardır. Bu sempozyumun kurbanın hikmetlerinin, faydalarının ve mesajlarının daha iyi anlaşılmasına, soru ve sorunların çözümüne, kurumsallaşmanın önemli olduğu günümüz dünyasında kurbanın daha koordineli nasıl yerine getirilebileceğine dair meselelere büyük katkılar sunacağına inanıyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, sempozyumun istifadeye medar olmasını temenni ediyor; Cenâb-ı Hak’tan, bu birlikteliğimizin ve çalışmalarımızın ülkemiz, âlem-i İslam ve bütün insanlık için hayırlı sonuçlara vesile olmasını niyaz ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.” diyen Sayın Erbaş sempozyumun hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni etti.
Konuşmaların ardından Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali Erbaş, Vali Seddar Yavuz ve protokol üyeleri günün anısına toplu fotoğraf çektirdiler.
.jpg?mode=resize&width=1200)
.jpg?mode=resize&width=1200)
.jpg?mode=resize&width=1200)
.jpg?mode=resize&width=1000)
.jpg?mode=resize&width=1000)
.jpg?mode=resize&width=1000)
